Salça kazanına düşen bebek ağır yaralandı

Fethiye’nin Çatalarık Mahallesi’nde yaşayan 2 yaşındaki Ö.M.A, ailesi salça yaparken kazana düştü. Olayın akabinde Fethiye Devlet Hastanesine kaldırılan bebeğin bedeninde ikinci derece yanık oluştuğu belirlendi.

Burada birinci müdahalesi yapılan Ö.M.A, Sıhhat Bakanlığından talep edilen ambulans uçakla Dalaman Havalimanından alınarak, tedavisinin yapılacağı İstanbul’a nakledildi.

İstanbul’da ambulans uçaktan kara ambulansına aktarılıp Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yanık Merkezi’ne getirilen bebek tedavi altına alındı.

Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam, AA muhabirine bebeğin sıhhat durumuna ait verdiği bilgide, “Vücudunun büyük kısmında yanık var. Bize entübe olarak geldi. Pansumanları yapıldı. Ağır bakıma alınan bebeğin tedavisi burada devam ediyor. Hayati tehlikesi sürüyor.” dedi. (AA)

Muğla’da 45 çevreci daha ifadeye çağrıldı, tepkiler büyüdü

Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Bayır ve Deştin mahallelerinde kurulmak istenen ‘Entegre Çimento Fabrikası’ projesinin iptali için aksiyon yapmaları nedeniyle haklarında süreç yapılan 110 kişi için Muğla Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik kararı verilmişti. Fakat aksiyona katılanların bir kısmı geçen 1 Haziran’da tekrar çağırılarak tabirleri alınmaya başlandı. Bugün de 45 kişi daha Yatağan İlçe Jandarma Komutanlığı’nda tabir verdi. Deştin Etraf Platformu, MUÇEP Menteşe Meclisi ve Bayır Etraf Komitesi, bu duruma reaksiyon gösterdi. Evvelki periyot CHP Milletvekili Av. Burak Erbay da çevrecilere takviye verdi.

“ARTIK BU ZULME BİR SON VERİN”

1 Haziran’daki tabir almaların akabinde bugün de 45 kişinin daha tabire çağrılması çevrecilerin reaksiyonuna yol açtı. CHP eski Milletvekili Av. Burak Erbay da mevzuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

* “Her şeye karşın biz umutlarımızı müdafaaya devam ediyoruz. Topraklarımız, ağaç, orman ve suyumuza sahip çıkmaya devam ediyoruz. Yapılmak istenen çimento fabrikasına karşı haklı bir direniş gösteren vatandaşlarımız bugün jandarmaya söze çağrıldı. Toplam 110 şahıstan bugün 45 kişi tabirini verdi.

* Söz verenlerin içerisinde 60-70 yaşlarında gözü görmeyen teyzelerimiz, hasta ve hatta jandarmaya direndi denilip de orada olmayan teyzelerimiz de var. Biz bu aksiliklere karşın toprağımıza, köyümüze, ormanımıza sahip çıkmaya, geleceğimize ve Muğla’mıza sahip çıkmaya devam ediyoruz.

* Mahkemeye verilen bir uzman raporu var. Bu raporda yapılmak istenen fabrikanın adapsız olduğu, yanlış olduğu açık ve net bir halde ortaya konmaktadır. O yüzden burada Yatağan’dan yetkililere sesleniyoruz. Artık bu zulme bir son verin. Verilen eksper raporuna nazaran de bu fabrikanın ruhsatlarını iptal edin.”

SUÇLAMALAR 109, 117, 265’İNCİ MADDELERDEN

Çevreciler hakkında Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten takipsizlik kararı verilirken, artık ise Türk Ceza Kanunu’nun 109’ncu unsuru (Bir kimseyi hukuka ters olarak bir yere gitmek yahut bir yerde kalmak hürriyetinden mahrum bırakan şahsa, bir yıldan beş yıla kadar mahpus cezası verilir. Kişi, fiili işlemek için yahut işlediği sırada cebir, tehdit yahut hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar mahpus cezasına hükmolunur), 117’nci hususu (Cebir yahut tehdit kullanarak ya da hukuka alışılmamış öteki bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlâl eden bireye, mağdurun şikâyeti hâlinde, altı aydan iki yıla kadar mahpus yahut isimli para cezası verilir) ve 265’nci unsur (Kamu görevlisine karşı vazifesini yapmasını engellemek maksadıyla, cebir yahut tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılır) kapsamında suçlanıyor.

TİP 36 şehir, 85 noktada Can Atalay’ın serbest bırakılmasını istedi

Türkiye Personel Partisi (TİP), Hatay Milletvekili Can Atalay’ın mazbatasını almasına karşın cezaevinde tutulmasına karşı bugün 36 kent ve 85 noktada sokağa çıkarak basın açıklaması düzenledi.

KADIGİL’DEN İKTİDARA PEŞ PEŞE SORULAR

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, İstanbul’daki Haydarpaşa Garı önünde partililerle birlikte basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadıgil, “Anayasa kararı ortadayken, buradan başta Yargıtay savcıları olmak üzere yetkililere soruyoruz” diyerek şu soruları lisana getirdi:

“-Seçilmesinin üstünden 3 hafta geçmesine karşın Can Atalay neden hala özgür bırakılmadı?

-Can Atalay neden Meclis’te yemin edip misyonuna başlayamadı?

-Can Atalay ne vakit Hatay’a ulaşıp enkaza çevrilmiş olan kentin imarı için yurttaşla bir arada çalışmalarına başlayabilecek?

-Can Atalay’ın, Hatay’ı ve tüm ülkeyi enkaz altında bırakanların kabahatlerini yüzlerine vurmasından mı korkuyorsunuz?

-Milli iradenin yerine gelmesini engellemenin, yani milletin seçtiği vekil güya seçilmemiş üzere davranmanın, bir hata olduğunu bilmiyor musunuz?”

“Bu sorularımızla, Anayasal kurumları Anayasa’ya uymaya bir defa daha davet ediyoruz” sözlerini kullanan Kadıgil, “Artık bu hukuksuzluğa bir son verin! Yetkinizi aldığınız kanunları uygulayın. Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olarak yasama faaliyetlerine katılmasının önündeki pürüzlerin kaldırılmasını, T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi ile müdafaa altında olan seçme ve seçilme hakkının derhal yerine getirilmesini bekliyoruz. Saray’dan talimat beklediğiniz her gün, Anayasa’yı çiğnemeye devam ettiğiniz bir gün olarak kaydediliyor halkın defterine. Bunu unutmayın zira biz sizin kanun dışı, keyfi uygulamalarınızı asla unutmayacağız. Başta Mücella Yapan, Can Atalay ve Tayfun Kahraman olmak üzere haksız, hukuksuz bir biçimde tutuklanarak özgürlüğü elinden alınan tüm arkadaşlarımız için gayrete devam edecek, adaleti kesinlikle bu topraklara getireceğiz” biçiminde konuştu.

Denizli’de de TİP üyeleri Candoğan Parkı önünde toplanarak Can Atalay’ın hür bırakılması daveti yaptı.

‘YEMİNİNİ EDEMEDİ, VAZİFESİNE BAŞLAYAMADI’

Grup ismine açıklamayı parti üyesi Mert Turanlı okudu. Turanlı, Atalay’ın cezaevinde haksız tutulduğunu belirterek; “Yargıtay’da dava süreci devam ederken hukuksuzca cezaevinde tutulan Can Atalay, 14 Mayıs milletvekili seçimlerinde Türkiye Emekçi Partisi’nden Hatay Milletvekili seçildi. Avukatları aracılığı ile mazbatasını aldı ve geçtiğimiz Cuma günü TBMM’ye milletvekili olarak kaydı yapıldı.  Ancak seçilmiş vekilimiz, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde esir tutulduğu için milletvekili yeminini edemedi ve misyonuna başlayamadı. Tahliye edilmesi için evukatlarının Yargıtay’a yaptığı müracaat günlerdir cevapsız bırakıldı” sözlerini kullandı.

‘ANAYASA’YA UYMAYA DAVET EDİYORUZ’

Turanlı açıklamanın devamında şu sözleri kullandı: “Yaşanan durum her manada Anayasa’ya terstir. Yargıtay, Anayasa’nın emrettiği kararı uygulamamakta ısrar etmektedir Seçilmiş Hatay Milletvekili  Can Atalay’ın tutuklununu halinin devamı, hukuka muhalif halde kişiyi hürriyeti ve güvenliğinin engellenmesi, birebir vakitte seçmenlerin temsil edilme haklarının ihlali manasına gelmektedir. Seçilmesinin üzerinden üç hafta geçmesine karşın Can Atalay neden hala hür bırakılmadı? Anayasal kurumları Anayasa’ya uymaya bir sefer daha davet ediyoruz. Yetkinizi aldığınız maddeleri uygulayın. Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olarak yasama faaliyetlerine katılmasının önündeki mahzurların kaldırılması, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi ile muhafaza altında olan seçme ve seçilme haklarının derhal yerine getirilmesini bekliyoruz. Halkın iradesine hürmet istiyoruz.”

“YAŞANAN DURUM HER MANADA ANAYASA’YA AYKIRI”

Antalya’daki TİP üyeleri ve yurttaşlar, ortak basın açıklamasını okudu. Açıklamada şöyle denildi:

“Yargıtay’da dava süreci devam ederken hukuksuzca cezaevinde tutulan Avukat Can Atalay, 14 Mayıs Milletvekilli Seçimlerinde Türkiye Emekçi Partisi’nden Hatay milletvekili seçildi. Seçim sonuçlarının mutlaklaşmasını takiben Can Atalay, avukatları aracılığıyla milletvekili mazbatasını aldı ve geçen cuma günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili olarak kaydı yapıldı. Lakin seçilmiş vekilimiz, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde esir tutulduğu için şimdi milletvekili yeminini edemedi ve vazifesine başlayamadı. Can Atalay’ın tahliye edilmesi için avukatlarının Yargıtay’a yaptığı müracaat günlerdir karşılıksız bırakıldı ve yoldaşımız hâlâ cezaevinde tutuluyor. Yaşanan durum her manada Anayasa’ya karşıttır ve Yargıtay, Anayasa’nın emrettiği kararı uygulamamakta ısrar etmektedir. Seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tutukluluk hâlinin devamı, hukuka karşıt bir halde, kişi hürriyeti ve güvenliğinin engellenmesi ve tıpkı vakitte seçmenlerin temsil edilme haklarının ihlali manasına gelmektedir.”

TİP Ankara Vilayet Binası önünde yapılan açıklamaya İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da katıldı. Açıklamayı ise TİP Parti Meclisi üyesi Erkan Yıldız yaptı. Çankaya’daki basın açıklamasında Musa Piroğlu ve Veli Saçılık da yer aldı.

AYDIN’DA CAN ATALAY ÇAĞRISI

14 Mayıs Seçimlerinde Türkiye Emekçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilen, avukatları aracılığıyla mazbatasını alan Can Atalay’ın tahliye edilmesi için partisinin 36 vilayet, 85 noktada düzenlediği hareket çerçevesinde Aydın vilayet merkezi, Söke ve Kuşadası’nda da bir küme partilisi basın açıklaması yaptı.

Kuşadası’nda İsmail Cem Barış ve Dostluk Meydanında toplananlara TİP Kuşadası İlçe Lideri Özgecan Aslan hitap etti. Aslan, “Başta Yargıtay savcıları olmak üzere yetkililere soruyoruz. Seçilmesinin üstünden 3 hafta geçmesine karşın Cam Atalay neden hala hür bırakılmadı, Mecliste yemin edip vazifesine başlayamadı? Ne vakit Hatay’a ulaşıp enkaza çevrilmiş olan kentin imarı için yurttaşlarla bir arada çalışmalarına başlayabilecek? Hatay’ı ve tüm ülkeyi enkaz altında bırakanların kabahatlerini yüzlerine vurmasından mı korkuyorsunuz? Ulusal iradenin yerine gelmesini engellemenin yani milletin seçtiği vekil güya seçilmemiş üzere davranmanın bir cürüm olduğunu bilmiyor musunuz? Bu sorularımızla anayasal kurumları anayasaya uymaya bir kere daha davet ediyoruz. Artık bu hukuksuzluğa son verin” dedi.

“HATAY HALKININ İRADESİNE HÜRMET İSTİYORUZ”

TİP Hatay Milletvekili ve Seyahat direnişi tutuklusu Can Atalay için Bodrum’da da aksiyon yapıldı. Ellerinde parti bayrakları ve “Can Çıkacak Halkın Savunacak”, “Can Atalay’a Özgürlük”, “Hukuksuz Tutukluluğa Son” ve “Can Atalay Meclis’e” yazılı dövizlerle gelen aksiyoncular Can Atalay’ın dev fotoğrafını taşıdı.

Basın açıklamasını okuyan TİP ilçe örgütü yöneticisi Sinemis Atalay, “Can Atalay’n tahliye edilmesi için avukatlarının Yargıtay’a yaptığı müracaat günlerdir karşılıksız bırakıldı ve yoldaşımız hala cezaevinde tutuluyor.Yaşanan durum her manada Anayasa’ya karşıttır ve Yargitay, Anayasa’nın emrettiği hükmüuygulamamakta ısrar etmektedir. Seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay’n tutukluluk hâlinin devamı, hukuka ters bir formda, kişi hürriyeti ve güvenliğinin engellenmesi ve tıpkı zamandaseçmenlerin temsil edilme haklarının ihlali manasına gelmektedir.Çünkü Anayasa’nın 83. Maddesi’nde motamot şöyle yazmaktadır: ‘Seçimden evvel yahut sonra bir kabahat işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez tutuklanamaz ve yargılanamaz’” dedi.

Sinemis Atalay açıklamasının sonunda ise “Haksız, hukuksuz bir halde tutuklanarak özgürlüğü elinden alınan tüm arkadaşlarımız için gayrete devam edecek, adaleti kesinlikle bu topraklara getireceğiz. Halkın iradesine hürmet istiyoruz! Hukuka, adalete hürmet istiyoruz! Hatay halkının iradesine hürmet istiyoruz! Can Atalay’a özgürlük istiyoruz” diyerek kelamlarını tamamladı.

Can Atalay için İzmir Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde de yürüyüş yapıldı. Akabinde Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenlendi.

85 milyon TL ve 1 milyon Euro’luk ‘Forex’ vurgununda ikinci dalga operasyonu: 11 gözaltı

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Mali Cürümlerle Çaba Şube Müdürlüğü tarafından Ankara, Aydın, İzmir, Antalya ve Muğla vilayetlerinde ‘Forex’ yatırımı ismi altında Sermaye Piyasası Kurulu’ndan müsaadeli faaliyet gösterdiklerini öne sürerek aylık yüzde 25-50 kâr vaadiyle yatırımcılardan para topladıkları ve geri ödemedikleri belirlenen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi. Bu formda yatırımcılardan toplam 85 milyon TL ve 1 milyon Euro’luk vurgun yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik teknik ve fiziki takibin akabinde birinci operasyon 25 Ocak’ta düzenlendi. Gözaltına alınan 6 şüpheliden 5’i tutuklandı.

İKİNCİ DALGA OPERASYONDA 11 GÖZALTI

Soruşturmada ikinci dalga operasyon ise bugün gerçekleştirildi. Adresleri belirlenen 11 kuşkulu, eş vakitli operasyonlarla yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki süreçleri sürdürülüyor. Şüphelilere ilişkin konut ve iş yerlerinde yapılan aramalarda 1 yarı otomatik makineli tabanca, 1 ruhsatsız tabanca, 2 pompalı tüfek ele geçirildi.

DOLANDIRICILIK PARASIYLA LÜKS BİNA İNŞA ETTİRİP DAİRELERİ PAYLAŞMIŞLAR

Şüphelilere ilişkin şirketler hakkında yapılan incelemede Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yatırım müsaadelerinin olmadığı, yatırımcılar tarafından şirket hesaplarına gönderilen paraların büyük kısmının şüphelilerin şahıs hesaplarına gönderildiği, elde ettikleri haksız yarar ile Antalya’da deniz görünümlü lüks bina inşa ettirerek daireleri paylaştıkları, lüks araçlar edinerek haksız zenginleştikleri, sisteme katılan kişi sayısı doygunluğa ulaştıktan sonra kâr hissesi vermeyi bırakarak açmış oldukları ofisleri kapattıkları, ikamet adreslerini ve telefon numaralı değiştirerek mağdurların kendilerine ulaşmasını önledikleri tespit edildi. (DHA)

Kaçak kazı yapan defineciler polis dronuna yakalandı

Polisi harekete geçiren olay, Sultanbeyli’de yaşandı. Aydos Ormanları’nda, dron ile kontrol yapan polis takımları kaçak hafriyat yapan birtakım şüphelileri belirledi. Bunun üzerine ilçe devriye takımlarına bilgi verildi. Gruplar süratle belirtilen pozisyona geçti. Hafriyat yapan 3 kuşkulu gözaltına alındı. Şüphelilerin kullandığı kazma kürek ve yanlarındaki 2 sarı çubuğa da polis el koydu.

HAZİNE YERİNİ BULMAK İÇİN SARI ÇUBUK

Yakalanan Mahmut S., Arif A. ve Ahmet G.’nin sorgularında define için hafriyat yaptıklarını söylediği öğrenildi. Şüphelilere, yanlarında ele geçirilen sarı çubuklarda soruldu. Definecilerin, iki sarı çubuğun definenin yerini bulmak için kullandığını söyledikleri belirtildi. Emniyete götürülen şüpheliler hakkında 863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Müdafaa Kanununa Muhalefet cürmünden süreç yapıldı.