Tümör alınınca 91 kilodan 70 kiloya düştü

Tunceli’de yaşadığı sırada kabarıklık şikayeti ile hekime müracaat eten 25 yaşındaki Kader Emekçi, süratle kilo almaya devam edince evvel ikinci çocuğuna hamile olduğunu sandı. Ancak hamilelik testi olumsuz çıktı. Kabarıklığının enfeksiyon kaynaklı olabileceği söylendi ve bir vakit idrar yolu enfeksiyonu rehabilitasyonu gördü. Şikayetleri bitmediği gibi, kabarıklığına hazımsızlık da ilave edildi ve artık günlük hayatını sürdürmekte zorlanmaya başladı. Manisa’da tekerrür hekime giden genç kadına çekilen MR’ın ardından aylar sonra teşhis konabildi. 7 ay içinde 55 kilodan 91 kiloya kadar çıkan Emekçi’nin yumurtalıklarında 35-40 cm çapında dev bir kitle olduğu tespit edildi. İstanbul’a gelen Emekçi, Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Muayenehaneyi’nden Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Taylan Şenol’a müracaat etti ve hemen operasyona alınarak sıhhatine kavuştu.

“PANDEMİDEN SONRA GELİŞMİŞ KİSTLERİ DAHA SIK GÖRMEYE BAŞLADIK”

Doç. Dr. Şenol, Emekçi’nin takribî bir ay evvel kendilerine müracaat ettiğini anlatarak “Karnında oldukça büyük bir şişlik vardı ve ultrasonda baktığımda kocaman bir kist olduğunu gördüm. Daha sonra bu kistin yumurtalık kisti olduğunu anladık ve operasyon gerektiğine karar verdik. Bu yaştaki hastalarda bu kadar büyük kistleri sarihçesi çok sık görmüyoruz. Özellikle buna bağlı karın şişliğini de zati bu hastalarda çok görmüyoruz. Genellikle ileri düzey yumurtalık kanserlerinde karın şişliği olur. Yumurtalık kistleri bir kaç santimden, Kader’in gidişatında olduğu gibi 50-60 santime kadar değişen ebatlara erişebiliyor. Hastalar genellikle hamile olduklarını ya da kilo aldıklarını sanıyorlar. Ne yazık ki pandemiden dolayı da hekime gelmek mevzusunda insanlar azıcık daha gönülsüzler. O surattan bu kistleri bugünlerde daha ilerlemiş olarak görüyoruz” dedi.

“LİTERATÜRDE ÇOK SIK GÖRMÜYORUZ”

Yumurtalık kistlerine çok büyük ebatlara geldikten sonra tanı koymanın çok kolay olduğunu ama ilk başlarda oluşan karın şişliğinin gaz, hazımsızlık gibi şikayetlerle karıştırılabildiğine işaret eden Doç. Dr. Şenol, “Bu hastalarımızın bu işlerle ilgilenen jinekolojik onkoloji hekimlerine gittiğinde tanı alması daha kolay oluyor genellikle. Kader’deki gibi dev kistlere, ebadı itibariyle literatürde de oldukça ender tesadüfüyoruz. Kader’in kisti oldukça büyük ve literatürde de sıralamaya girebilir” diye konuştu.

OPERASYON, HASTADAN ÇOK HEKİM İÇİN ZORLU GEÇİYOR

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin onkolojik hastaların çok müracaat ettiği ve güç operasyonların çok yapıldığı bir sağlık kurumu olduğuna işaret eden Doç. Dr. Şenol, bu cinsten hadiselere kendi merkezlerinde sıkça tesadüftüklerini anlatarak bu operasyonların gerçek hekim açısından güç olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Biz bu sağlık kurumunda 30-40 kilolara erişen kistleri de operasyon ettik. Bizim açımızdan en güç yanı, reelinde ortopedik zorluklar. Kendi belimiz de ağrıyor, zira o kütleyi yakalamak, hareket ettirmek, lüzumlu dokuları bulup damarlarını bağlayabilmek ciddi bir zorluk. Bazen birimiz kucaklayıp, birimiz kitlenin altından çalışıyoruz. Zira kistte kanser kuşkusu varsa patlatılmadan çıkartılması gerekiyor. Bu gerçekten çok ehemmiyetli. Bazen operasyon sırasında kanser olduğu düşünülmediği için patlatılmış fakat daha sonra kanser çıkmış kistler geldiğinde, bu hastalarda kan içinde yayılan hücreler her tarafa ekilmiş oluyor. Safhası ilerlemiş oluyor, hastanın sağ kalım başka bir deyişle hayata bahtı eksiltilmiş oluyor. O surattan kuşkulu büyük kistleri muhtemel olduğunca tam olarak çıkarıyoruz.”

“İYİ MİZAÇLI KİTLELER SÜRATLİ GELİŞMEZ”

Kader Emekçi’den çıkarılan kitlenin gri form, başka bir deyişle “borderline” denilen “orta seviyede tehlikeli” kistlerden olduğunu da anlatan Doç. Dr.Şenol, laflarını şöyle noktaladı: “İyi mizaçlılara beyaz, makûs mizaçlılara siyah dersek bazı formlar aradadır. Onlara biz gri, başka bir deyişle borderline form diyoruz. Bunların kanser gibi takip edilmesi gerekiyor. Yüzde 15-20 kansere dönebilir zira. İyi mizaçlı kistler genellikle ebatlarını uzun vakit devam ettirirler. 10 santimse 6 ay sonra da o ebattadır. Ama borderline kitleler süratli gelişirler. Kanserli kitleler de süratli gelişir. Bir de kitle dışında bol ölçüde akışkan görürüz karında bu hastalarda. O surattan çok süratli gelişiyorsa, karındaki şişlik artık hazımsızlık, yürümekte zorluk, günlük hareketlerini, hayatını devam ettirmekte zorluk oluşturacak noktaya geldiyse; makûs mizaçlı ya da borderline form olma olasılığı daha yüksektir. Borderline daha genç kadınlarda görülür, 40 yaş altında genellikle. Ama kanser kitlelerine 55 yaştan itibaren daha ileri yaşlarda rastlarız”

“HAMİLEYKEN KARNIM BU KADAR GELİŞMEMİŞTİ”

Kader Emekçi, şikayetlerinin 7 ay evvel başladığını söyleyerek şu bilgileri verdi: “Bayağıda 55-60 kilo ağırlığında biriydim. Karnım git gide şişmeye başladı. İlk başta hamile olduğumu da düşünmüştüm. Ama incelemelerim olumsuz çıktı. Sonra sızılarım ilave edildi. Sanki ufalanıyormuş gibi bir sancı yapıyordu. Hekime gittim, ilk başta enfeksiyon dediler. İdrar yolu enfeksiyonu olabilir diye düşündüler. Daha sonra kabızlıktan olabilir dendi. Başka bir hekime gittim o da eş teşhisleri koydu. Bu arada 91 kiloya kadar çıktım. Artık hekime gitmekten bıraktım, vazgeçtim artık, umutlarım tükenmişti zira. Manisa’ya gittim, bir kadın doğum hekimi MR istedi. Artık dayanamayacak biçimde sızılarım başlamıştı. MR neticesinde bir kitle tespit edildi. 35 santim ortamı büyüklüğündeydi. Ondan sonra Taylan Bey’e geldik zati. Operasyonu nasıl asıllaştıracağını anlattı ve sonra operasyonumu oldum. Operasyona girdiğim gün 91 kiloydum, şu an 64 kiloyum. Operasyondan çıktığımda 71 kiloya düşmüştüm. Hiçbir biçimde dışarıya çıkamıyordum, yatamıyordum, yemek yiyemiyordum. Kendimi odaya kapatmıştım artık, yalnızca uzanabiliyordum. Onda dahi rahat edemiyordum. Gebeliğimde dahi bunların hiçbirini yaşamamıştım. Şimdi hayatım çok değişti, artık hareket edebiliyorum, yürüyebiliyorum, istediğim her şeyi yapabiliyorum.” DHA